1 KASIM 19XX

Bahar dediğin nedir ki?
Bir sonraki bahar da gelir birazdan.



Yarım kalmış bir ibadetin mabedinde ağlayan badem dalları Ekim serinliğinde titriyor. Bahar dediğin nedir ki? Bir sonraki bahar da gelir birazdan.

Defterimde karga burka yazın, çikolataların kalay kağıtları, kurutulmuş anı çiçekleri. Fakir odamda sararmış liseli fotoğrafın ve duvarlarda asılı kalmış tebessümün.

Ladinler yeşil kaldı. Amerikan sarmaşıkları kızıl. Ateş dikenlerinin en gösterişli zamanı. Gitmek zamanı besbelli.

“Gidemeyiz....” “Kayboluruz....” dedin.

Gökkuşağı gözü kara uzanıyordu. “Bir gün sizin kente düşerse yolu gökkuşağının; elimde yedi renkten yedi çiçek sana gelirim” demiştim. Hatırladın mı?

Gökkuşağının bittiği yerde akşamlar bir karnaval gibi başlıyordu. Sonra, bir kabus gibi bitiyordu. Yıllar boyu hep gökkuşağına baktım. Gökkuşağı, gökten hiç yere inmedi.

Gökkuşağına yetişemeden, göçen kuşlara karıştın. Tüm renkler solmaya başladı. Akşamlar gittikçe daha karanlık... Gördün mü? Kuş yuvaları da gözüküyor artık.

Bir vapur kalkıyor sabık sabahların birinde. Sen gidiyorsun. Sanki yüreğimdeki bütün şarkılar seninle gidiyor. Sen gidiyorsun. Yüzün, gözlerimde esir. Sen gidiyorsun. Güz yaprakları peşinden...

Yalnızca kokun kalıyor rıhtımda.

Alışılmışlıklara inat. Odamda islenmiş duvarlar. Odamda resmin. Odamda diz boyu izmarit. Odamda şarap kokusu. Seni bekliyorum. Bugün yanımda olsaydın keşke. Tüm takvimlerdeki günleri silip “gel” diyorum.

Gelmiyorsun.

Çılgınca dans ediyoruz. Renkler; bir kırmızı, bir sarı, yeşil, mor ve niceleri. Çılgınca dans ediyoruz. Ayaklarımız yerden kesilmiş, do’lar re’ler mi’ler üzerinde uçuyoruz. Sol anahtarıyla açmışız kilitlerini mutluluğun. Bir karanlık, bir aydınlık…

Birden!

Yer omzuma yapışıyor. İstemsiz bir panikle itiyorum. Gitmiyor.

Ayak seslerin içimde yankılanıyor. Bir balad çalıyor uzaktan. Yer omzuma yapışmış; itiyorum, gitmiyor.

Spot ışıkları gözlerimi kamaştırıyor. Gözlerim unuttuğum gecelerimde gözlerinle sevişiyor. Ellerim üşüyor. Ellerini tutamıyorum. Yapışmış yer omzuma; itiyorum, itiyorum. Gitmiyor.

“Yer gitmiyor” diyorum ama ben düşmüşüm be!

Hoş gör sarhoş olmuşum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder