5 NİSAN 19XX

...Sonra,
yeni masallara doğru yola çıktılar.
Güneşin doğduğu yerdeki
bir kasaba pınarında yıkadılar umutsuzlukları.


Seninle, sil baştan oynayalım istersen. Ben hep ebe olmaya razıyım, saklambaç oyarken. Kaç saklan hadi. Bir, iki, üç....

Nisan çiçekleri toplamalıyım ıssız tarla boylarından. En çok sevdiğin gelinciklerden. Belki de kır papatyalarından taçlar yapmalıyım. Biliyorum. Sen kır çiçeklerini seversin. Sen yaban güllerini, ballı babaları, melisaları, arsız enişleri ve beyaz sardunyaları seversin.

Ben; Seni severim.





İlk kez düşünce sevdaya yolumuz, el yordamıyla çıkmalıyız tüm yokuşları.

Şehzadeler şehrinden akan bir nehre bırakmalıyız yitirilmişliklerimizi. Ferhat’ın oyduğu kayalardan akmalı dayanılmazlığın.

Ve... En güzeli; Tüm yarınlarda sen olmalısın.
Masal bu ya...
.......

Ne denli karanlık olsa da akşamlar, ürkmemeliyiz.

Yarım kalmış dokunuşlarla yeniden sevişmeliyiz.

Hadi, sil baştan oynayalım bütün oyunları. İskambil kartlarından evler, makaradan arabalar yapalım. Dokuz taş oynarken hep sen mızıkla...

“Ateşle oynarsan elini yakarsın demişleri”. Bırak; çamurdan, çöpten adamlar yapalım. Ben bütün taşları üst üste dizeyim. Sen, doyasıya boz kumdan kaleleri.

Ve ben hep seni ararım saklambaç oynarken. Hem de hiç sobelemeden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder