11 MART 19XX, 05:00


Göçer kuşların sonuncusu gibi esir kalıyorum göz bebeklerinde. Göz bebeklerinde bebek bakışlar. Göz bebeklerinde unutma beni çiçekleri. Sarılışlarım geçiyor yanıbaşımdan. Kuytu köşelerde kaçamak sevişmelerimiz geliyor aklıma. Erik çaldığımız bahçelerde bıraktığımız çocuksu sevinçlerimiz. Yeni koparılmış domates kokularının yayıldığı yollarda, yabancı bakışlardan uzak öpüşmelerimiz.

Körpe sabahın ilk ışıkları göz yaşlarımın üzerinde parıldıyor. Kimsesiz sokak çocukları gibi burnumu çekiyorum. Beni böyle salya sümük görsen gülerdin belki de. Belki de ağlardın. Kimbilir?

Horoz sesleriyle paylaşıyorum yalnızlığımı. Yalnızlığım, satırlarda hem başlayıp hem bitiyor.

Adamakıllı özlemişim anlaşılan. Sabah, günaydınım oluyorsun. El sallıyorsun tüm evlerin balkonlarından. Balkonlardan sarkan mine çiçekleri saçların gibi kokuyor. Kentin bütün pencerelerinden sen bakıyorsun. Sokak lambalarının son ışıkları gölgeni düşürüyor kaldırımlara. Kaldırımları öpüyorum.

Hafta başlıyor. Pazartesi oluyorsun. İlk açılan kiraz çiçeğinde gülümseyişlerin. Sabahçı fırınlarında sıcak ekmek kokusu gibi buram buram tütüyorsun.

Hafta başlıyor. Pazartesi oluyorsun. Belli ki, aramayacaksın. Belli ki, dün gibi, bugün de ben yine de seni özleyeceğim. Tüm sabahları ve akşamları seni özlemeye başladığım yerden tekrar özleyeceğim.

Takvimi koparıyorum. Nerdeyse Nisan geliyor.

Sen gelmiyorsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder